18 MART Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü Kutlu Olsun...

18 MART Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü Kutlu Olsun...

18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitlerini Anma Günü okulumuzda kutlandı. Okulumuz Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenlerimiz Gülşah ASLANCAN ve Şerif KARAGİŞİ ortak hazırladığı programa tüm öğrenci ve öğretmenlerimiz katıldı. Programda emeği geçen öğretmen ve öğrencilerimize teşekkürlerimizi sunarız.

19.03.2019 609

18 Mart Çanakkale

 Bulutlar sarmıştı her yanı, 

Kapkara bir geceydi, 

Yağmur,bardaktan boşalırcasına, 

Sağnak gibi yağıyordu, 

Yedi düvelin gemilerinden yükselen, 

Top,tüfek sesleri, 

Her yanı inletiyordu, 

Mustafa Kemalin askerleri, 

Aslanlar gibi dövüşüyordu, 

Ve Çanakkale kahramanca, 

Düşmana selam veriyordu,

 

Kükrüyordu tepeden, 

Mustafa Kemal, 

Vatanıma ayak basacaksa düşman, 

Yaşamanın ne gereği var, 

En son nefer ölünceye kadar, 

Dövüşeceksiniz aslanlar, 

Görecek bütün dünya, 

Ne aslanlar doğururmuş, 

Emineler,Hatçeler,Ayşeler,Fatmalar.

19-03-201919-03-201919-03-201919-03-201919-03-201919-03-201919-03-201919-03-201919-03-201919-03-201919-03-2019

 

 YİĞİDİM / ŞEHİDİM

 Bakmakla bilinmez kıymetim/kadrim

Her karşı toprağım kutsaldır benim

Uğruma binlerce şehitler verdin

Al kanla yazıldı tarih defterim

 

Vurulup koynumda yatan yiğidim

Kıyamette elbet sana şahidim

Bu vatan uğruna gitti gençliğin

Göklerden verildi rütben şehidim

 

Vatan bir cehennem gibi yanıyor

Dünya bizi mağlup olmuş sanıyor

Suskun duran millet bir uyanıyor

İttifaklar Mehmetçiği tanıyor

 

Kahramanlar burda çoktur seçilmez

Şehitlik şerbeti kolay içilmez

Bir nefes anında umman geçilir

Bilinir ki Çanakkale geçilmez

 

Burası Türklerin ebedi yurdu

Her Mehmet bir tabur düşman vurdu

Böylece tüm dünya şanın duydu

Yedi Düvel mecbur selama durdu

 

Dinle beni dinle anla ey gencim

Yiğitler koynumda artar direncim

Atanın yazdı takvime göre

Seninle akranım ben de çok gencim

 

Huzurla şad olsun ruhu atanın

Pişman oldu soyu bana çatanın

Sonsuza dek sana kutsal vatanım

(Bu)Övünç binlerce kefensiz yatanın

 

Ey gencim ecdadın bedel ödedi

Uğratma namerdi yurduma dedi

Üzme sen Ata'nı incitme emi

 

Görevi ilahi bilincindendi

Şöhreti saygıyla söylenip geldi

 

Zeki İ. KIZILIŞIK

Çanakkale Şehitlerine

Şu boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyada eşi? En kesif orduların yükleniyor dördü beşi 

Tepeden yol bularak geçmek için Marmara´ya Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya. 

Ne hayasızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı! Nerde gösterdiği vahşetle "bu: bir Avrupa´lı" 

Dedirir, yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi, Varsa gelmiş, açılıp mahpesi, yahut kafesi! 

Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el, ayak Boşanır sırtlara vadilere sağnak sağnak. 

Saçıyor zırha bürünmüş de namerd eller, Yıldırım yaylımı tufanlar, alevden seller. 

Veriyor yangını, durmuş da açık sinelere, Sürü halinde gezerken sayısız teyyare. 

Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermiler, Kahraman orduyu seyret ki, bu tehdide güler! 

Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından; Alınır kal´a mı göğsündeki kat kat iman? 

Hangi kuvvet onu, haşa edecek kahrına ram? Çünkü te´sis-i ilahi o metin istihkam 

Şüheda gövdesi, bir baksana, dağlar taşlar... O, rüku olmasa, dünyada eğilmez başlar, 

Vurulup tertemiz alnından uzanmış yatıyor; Bir hilal uğruna ya Rab, ne güneşler batıyor! 

Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker, Gökten ecdad inerek öpse o pak alnı değer. 

Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi, Bedr´in aslanları ancak bu kadar şanlı idi. 

Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın? "Gömelim gel seni tarihe" desem sığmazsın. 

Hercümerc ettiğin edvara da yetmez o kitap Seni ancak ebediyetler eder istiab. 

"Bu taşındır" diyerek Kabe´yi diksem başına, Ruhumun vahyini duysam da geçirsem taşına, 

Sonra gök kubbeyi alsam da rida namiyle Kanayan lahdine çeksem bütün ecramiyle 

Mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan Yedi kandilli Süreyya´yı uzatsam oradan. 

Sen bu avizenin altında bürünmüş kanına Uzanırken gece mehtabı getirsem yanına. 

Türbedarın diye ta fecre kadar bekletsem, Gündüzün fecr ile avizeni lebriz etsem. 

Tüllenen magribi akşamları sarsam yarana, Yine bir şey yapabildim diyemem hatırana... 

Ey şehit oğlu şehit, isteme benden makber, Sana ağuşunu açmış duruyor Peygamber.

 

Mehmet Akif Ersoy